Gazze'de son aylarda yaşanan çatışmalar, insanlık dramını yeniden gözler önüne sermiş durumda. Bölgedeki sağlık kuruluşları, hava saldırıları ve abluka nedeniyle ağır hasar görmüş olsa da, asıl sorun sağlık hizmetlerine erişimde. Gazze'de bulunan hastaneler, ilaç ve tıbbi malzeme temininde ciddi sıkıntılar yaşarken, bunun sonucunda binlerce insan sağlıksız koşullarda yaşam mücadelesi vermek zorunda kalıyor. Bu durumun en acı yanı, tedavi edilmesi gereken hastaların sayısının her geçen gün artarken, hayati önem taşıyan ilaçların ve malzemelerin bulma imkânının giderek azalması.
Gazze’deki sağlık sıkıntıları, sadece savaşın getirdiği hasarlarla sınırlı kalmıyor. Yıllardır süregelen abluka, sağlık sisteminin çökmesine yol açtı. İhtiyaç duyulan ilaçlar, özel izinler olmadan bölgeye sokulamıyor. Birçok uluslararası kuruluş ve sağlık derneği, Gazze’de temel sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için acil yardım çağrısında bulunuyor. Ancak bu yardımlar, genellikle yetersiz kalıyor. Örneğin, kanser tedavisinde kullanılan ilaçlarının bazıları sadece %30 oranında tedarik edilebiliyor. Aynı zamanda, çocuklar için gerekli aşılar gibi temel sağlık malzemeleri de yok denecek kadar az.
Gazze’de yaşayan hasta bireyler ve aileleri ise durumun zorluğuna karşı çaresiz kalmış durumda. Özellikle kronik hastalıklara sahip olanlar için ilaç bulmak, adeta bir lottery haline gelmiş bulunuyor. Bir hastanın eğer belirli bir tedaviye erişimi yoksa, ruhsal durumu da olumsuz etkileniyor. İnsanlar evlerinde tedavi gördükleri bir kutu ilaçla yaşamaya çalışırken, bu durum onların moral ve motivasyonunu büyük ölçüde düşürüyor. Rastladıkları zorluklar, sadece fiziksel sağlıklarını değil, aynı zamanda sosyal hayata adapte olma yeteneklerini de etkiliyor.
Bu insanlık dramının çözümüne yönelik pek çok uluslararası ve yerel insan hakları kuruluşu harekete geçmiş durumda. Ancak sahada sürdürülebilir bir çözüm için ciddi anlamda bir iyileşmeye ihtiyaç var. Gazze’nin sağlık sisteminin yeniden yapılandırılması, sadece ilaç ve malzeme temininden ibaret değil, aynı zamanda insanların ruhsal ve sosyal iyilik hallerini de göz önünde bulundurmayı gerektiriyor. Ancak bu şekilde, Gazze'deki sağlık krizi yönetilebilir bir hale getirilebilir.
Sonuç olarak, Gazze'dekilere yardım eli uzatmakta geç kalınmamalı. Çünkü orada var olan bir damla ilacın bile hastaların hayatlarını değiştirme potansiyeli bulunuyor. Her ne kadar koşullar zor olsa da, sorunların çözümü için atılacak adımların insanlara umut ışığı olacağına dair inanç da kaybolmamalı.